Ataman Title

Title Cappadocia

HotelTürkiyeKapadokyaTurlarFotoğraflarMisafir DefteriRezervasyonHome

 
Tarihin gölgesi altında
SİVRİHİSAR

SivrihisarAnadolu'da yollar hep bozkırlar içinden uzanıp gider. Kışın bembeyaz bir kar örtüsü altında dinlenen topraklar, yaz aylarında uzun saçlı başakların sarısına boyanır. Uzaklarda görünen köyler, birbirine benzeyen kasabalar, sessiz ve mütevekkil seyredip durur hızla geçip gidenleri. Ankara'yı Eskişehir ve Bursa'ya bağlayan yol 150. kilometresinde sola ayrılıp Afyon üzerinden Ege ve Akdeniz'e inerek, önemli bir güzrgâhe oluşturur. Bu iki yolun ayrıldığı noktaya doğru yaklaşanlar, sağda Kapadokya'yı çağrıştıran arazi yapısı üzerinde yükselen sivri kayaları mutlaka fark ederler ki, bunlar biraz ilerdeki yerleşim merkezinin, Sivrihisar'ın habercisidirler. Anadolu ahşap camilerinin seçkin örneklerinden biri olan Ulu Camii, Kızıl Kilise ve daha çok Yenice mahallesinde kalmış eski Türk evleri gibi taihîr eserlerini korumaya çalışan Sivrihisar, tipik Anadolu kasabası görünümünü çoktan gerilerde bırakmış. Dünyaca ünlü nüktedanlarımızdan Nasreddin Hoca, 1206 yılında Sivrihisar'ın Hortu köyünde doğup bu topraklarda büyüdükten sonra Konya'nın Akşehir kasabasına göç etmiş.

Üstünden inmediği karakaçanın bastığı yeri dünyanın merkezi olarak işaretleyen, kazanları doğurtan, gidip Akşehir gölüne yoğurt mayalamaya çalışan hocanın bu topraklara, bu topraklarda yaşayanlara miras bıraktığı çok şey var... Sivrihisar çarşısındaki esnafla konuşan ya da kahvelerden birine dalıp sohbet edenler, burada yaşayanları tanıdıkça Nasreddin Hoca'nın izlerine de rastlayacaklar. Sivrihisarlılar her koşulda neşeli ve sıcakkanlı insanlar zaten. Eskişehir'e bağlı ilçenin tarihinin Hititlere dek uzandığı biliniyor. MÖ 700 yıllarında Friglerin önemli yerleşimlerinden biri olan eski kent, Pessinus antik kenti adıyla, bugünkü Sivrihisar'ın 14 kilometre kadar güneyinde, Ballıhisar köyünde yer alıyor. Sivrihisar, bugün nasıl Anadolu'yu Ege ve Akdeniz'e bağlayan güzrgâha üzerinde bulunuyorsa, Pessinus da Frigler zamanında ünlü Kral Yolu üzerinde yer alan önemli bir yerleşimdi. Bizans döneminde Justinianapolis adını alan kent, Selçuklular tarafından Pessinus'dan getirilen taşlarla yeniden inşa edilir ve adı Sivrihisar olur.

Bir ara Karamanoğulları'nın eline geçerse de Sultan I. Mehmed zamanında Osmanlılar tarafından alınır. Zengin bir tarihe sahip olan Sivrihisar'da bunu belgeleyen taihî eserler sınırlı sayıda kalmış. Pessinus'dan getirilen taşlarla yapılan Sivrihisar Kalesi, kalıntı halinde. Günümüze ulaşabilenlerin en önemlisi, Anadolu Selçuklu dönemi ağaç direkli camilerinin ilginç örneklerinden, Ulu Camii. Selçuklu emirlerinden Mikail bin Abdullah tarafından 1274'de yaptırılan caminin çatısı 67 ahşap direk üzerine oturtulmuş. Ceviz minber, türünün en dikkate değer örneklerinden. 13. yüzyıl sonlarında yaptırılan Hoşkadem Camii; onun batısında yine Necibüddin Mustafa'nın yaptırdığı ve özellikle mihrabın iki yanındaki kalem işleri ve freskleriyle önem taşıyan Hazinedar Mescidi Sivrihisar'daki Selçuklu mimarisini günümüze taşıyan değerler arasında. Ayrıca, Melikşah tarafından kardeşi Sultan Şah için 1328'de yaptırılan Alemşah Kümbeti ve 1494'de yaptırılan Kurşunlu Camii de görülebilir. İlçenin, tepeye doğru yükselen kısmında bir de kilise var.

Kırmızı kesme taştan yapıldığı için Kızıl Kilise denilen yapı belli belirsiz fresklerle bezeli.Sivrihisar'ı bilinen en eski tarihine ve ondan da öte mitolojiye taşıyan yer ise Pessinus antik kenti. Ana tanrıça Kybele'nin tapınağının bulunduğu bu kent, bir başrahibin önderliğindeki kendilerini hadım etmiş beş rahip tarafından yönetilmiş. Kent MÖ 270'lerde, Orta Anadolu'nun önemli ticaret merkezlerinden biri olmuş. Bu bölgenin yünlüleri ve bir ihtimal Tuz Gölü'nden çıkarılan tuz, antik kentte alım- satımı yapılan ticaret mallarındanmış. Pessinus'un en önemli kalıntısı güneyde, köy camisinin biraz ilerisindeki Kybele Tapınağı'nın Korint düzeninde inşa edildiği sanılıyor. Hisar tepesindeki akropolü, merkezdeki agorayı, köyün doğusundaki tiyatroyu, kanalları ve nekropolü, buradaki kalıntılara bakarak tanımak ancak arkeoloji bilgisiyle mümkün.


Kaynak:
Skylife 04/2002
* Can Kızıltan, yazar
  
cizgi.gif (1086 bytes)

Hotel | Türkiye | Kapadokya | Turlar | Fotoğraflar | Misafir Defteri | Rezervasyon | Ana Sayfa